LAHANALARIM


LAHANALARIM

Bugün çok yorgun ve uykusuzum. Gece oğlum ateşlendi, çok korktum ateşi 38.5'a çıktı. Önce gülsuyu ile tüm vücudunu ıslattım. Ateş biraz düşer gibi oldu; ama istediğim gibi düşmedi. Ateş düşürücü de vermeme rağmen ateş düşmüyordu. Bir müddet bekledim. Sonra gece 3.5'ta hastaneye götürdük. Sağolsun doktorlar
ilgilendiler; ilâç, şurup yazdılar ve ateşi hastanede düşürdüler. Ve eve geldik. Eve geldiğimizde saat 7'ye geliyordu. Anlayacağınız tüm gece uyumamıştım ve yorulmuştum. Hemen yatıverdim.


Kalktığımda kızım Fatmanur bahçeden karalahana topladığını ve onların fotoğrafını çektiğini söyledi. Aslında karalahanalarımı sizlere ben tanıtmak isterdim. Nasıl dikildiler, bundan sonra ne yapılacaklar... hepsini sizlerle paylaşacaktım; ama kızım fotoğraflarını çektiği için onu da kırmak istemem... Sizlerle paylaşmak istedim.

Biz karadenizli olduğumuz için bahçemizden yaz kış karalahana eksik olmaz. Yaz kış diyorum; çünkü bizde yazında karalahana olur. Tüm komşular, dostlar, akrabalar canları karalahana çektiğinde
bilirlerki Fuat Ağabeyin bahçesinde mutlaka vardır.


Gördüğünüz lahanaların çok bakımsız olduklarını düşünmeyin bunlara henüz hiç bir işlem yapılmamıştır.



Kaynanam köyden geldiğinde önce bahçeyi kazdılar, üzerine yaş hayvan gübresini kalın bir şekilde serdiler ve üzerine kendinin yetiştirdiği özel tohumları serptiler yani bu görünen bir nevi fidelik gibi bir şey. Biz buradan bahçemizin diğer kısımlarına fideliyoruz. Kış yaklaştığı için şu anda su gibiler, çok kolay pişiyorlar. Annesi oğluma az acılı patatesli yemeğini yaptı ve yedirdi. İnanın tam bir ilaç oldu, başka hiç bir şeye gerek yok.


Sevgi ve saygılarımla.
Fuat Gencal
Çavuşbaşı, 21. 11. 2009