BAHÇEMDEN KARELER
Oğlum Sabahattin'e tüm resim çekme işlerini yaptırıyorum. Şifalı Yemek Tarifleri bloğum için resim çekerken "Baba, bahçemizden de resimler çekeyim mi? " diye sorduğunda ben de "çek oğlum, bahçemizde bulunan herşeyi çek getir." dedim. İnşaallah, bundan sonra arada sırada bahçemden karelerle sizlerle olacağım. Olan değişiklikleri hep beraber göreceğiz.Kavak ağaçlarım çok büyüdüler; artık bahçeme de gölge etmeye başladılar.
Fındıklar da bu sene hiç fındık yok. Bu sene fındığımız köyden gelecek artık.
Ayva ağacımda ( Özel ismi ile Nurhayat'ımda bu sene de hiç ayva yok gibi. Tek tük var tabii... Anlaşılan İstanbulda kış hafif geçecek
Vişnede kalan son vişneleri de, oğlum resimledikten sonra bana getirdi. Çok lezzetliydi; hepsini yedim.
Köpeğimiz Reis yazlık elbisesini giymiş. Çok iyi taranması gerekiyor. Yeri de çok pis, temizlenecek.
Ekşi sulu Trabzon elmalarım bir ay sonra yenilmeye hazırdır inşaallah.
Armutlarım da aynı bir ay sonra yenilebilir kıvama gelecekler.
Bu sene şeftalilerimde meyva var. Geçen seneler hiç olmuyordu.
Küçük Baron kuşu nasıl yakaların hesapları yapıyor.
Saka tam kaçmak üzere iken Sabahattin'in karesine yakalanmış
Kumrular çok korkak kuşlar, zar zor kareye alabilmiş.
Antalyadaki arkadaşımın bahçesinden getirip çeliklediğim güller.
Yağmur yağdığında etrafa mis gibi limon kokusu salan limon servi çamı.
Kara üzümlerim bu sene hem çok bol, hem de çok iri olacaklar.
Bahçegül istirahat halinde.
Civcivlerden birkaçı sıraya geçip poz vermişler.
Şırnak'tan adıma gelen badem fidesi çok güzel olmaya başladı. (Karadutları toplarken bu kareyi çekmiştik araya sıkıştırdım.)
Bu sene başı çeliklediğim ortancalar çok güzel açtı.
Kestane ağaçlarında çok kestane olmasına rağmen cevizlerde tektük ceviz var.
Kuruyan zeytin fidanım tekrar yeşillendi.
Nar ağaçlarım meyveye duruyorlar. Bu gördükleriniz son çiçekler.
İncir ağaçlarında bu sene çok meyve var. Hem kara incirde, hem beyaz, hem de patlıcan incirlerinde.
Geçen sene aşıladığım karayemişim çok güzel oldu. Önümüzdeki sene meyve verir.
Bal gibi tatlı olan biberin tohumundan yetiştirdiğim bu seneki fideler zehir gibi acı çıktı; hiçbirşey anlamadım.
İkinci parti salatalıklarda ipe sarmaya başladı.
Ebruli gülüm.
Ancak patlıcanlar çiçeğe gelebildi.
Manolyam yerini çok sevdi.
İkinci parti ektiğim mısırlar da bayağı büyümüş.
Bakalım kabaklar bu sene rekor kırabilecekler mi? En büyük kabak kaç kg. olacak?
Rahmetli Dudu annenin diktiği 80 yıllık meşe ağacım. Bu meşe ağacının hikâyesini Fuat'ın Yeri adlı bloğumda çok yakın bir zamanda yazmaya başlayacağım.
Oturak nazende fasülyelerim bu sene çok bereketli.
Domatesler bu sene çok güzel, çok bereketli ve lezzetli.
Sevgi ve saygılarımla.
Fuat Gencal, 04. 07. 2010